• Latest
ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

24 Ekim 2018
DOĞU AKDENİZ BIÇAK SIRTI

DOĞU AKDENİZ BIÇAK SIRTI

7 Haziran 2019
TEKNOLOJİ VE SİBER GÜVENLİK: DİJİTAL TOPLUMUN GELECEĞİ…

TEKNOLOJİ VE SİBER GÜVENLİK: DİJİTAL TOPLUMUN GELECEĞİ…

3 Nisan 2019
Güven Duymuyoruz (La Sika) Ya da Seninle Gurur Duyuyoruz (Neftehir Bik) Arasında Lübnan’da Yeni Hükümet ve Saad Hariri

Güven Duymuyoruz (La Sika) Ya da Seninle Gurur Duyuyoruz (Neftehir Bik) Arasında Lübnan’da Yeni Hükümet ve Saad Hariri

13 Şubat 2019
“Büyük Santraç Masası”nda bir kurt: Zbigniew Brzezinski

“Büyük Santraç Masası”nda bir kurt: Zbigniew Brzezinski

13 Şubat 2019
Küresel ekonomi “hızla yavaşlıyor” !

Küresel ekonomi “hızla yavaşlıyor” !

12 Şubat 2019
BİR GAFLETLER MANZUMESİ: BALKAN FÂCİASI

BİR GAFLETLER MANZUMESİ: BALKAN FÂCİASI

12 Şubat 2019
Bir Kadroya İhtiyacımız Var

Bir Kadroya İhtiyacımız Var

9 Şubat 2019
TARİHE NASIL İNANILIR?

TARİHE NASIL İNANILIR?

9 Şubat 2019
TÜRK MÜSLÜMANLIĞI – OSMANLI İSLÂMI

TÜRK MÜSLÜMANLIĞI – OSMANLI İSLÂMI

16 Ocak 2019
KÜLLERİNDEN DOĞAN ALMANYA

KÜLLERİNDEN DOĞAN ALMANYA

16 Ocak 2019
  • TT’de yazmak ister misiniz?
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Diğer Dillerde Yayınlar
    • İngilizce
    • Rusça
Pazartesi, Aralık 2, 2019
Turkey Tribune
  • Dünyada Türkiye
  • Düvel-i Muazzama
  • Osmanlı Coğrafyası
  • Yazarlar
  • Türkistan
  • Fikir
  • İş
No Result
View All Result
  • Dünyada Türkiye
  • Düvel-i Muazzama
  • Osmanlı Coğrafyası
  • Yazarlar
  • Türkistan
  • Fikir
  • İş
No Result
View All Result
Turkey Tribune
No Result
View All Result
Home Ana Sayfa

ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

by TT Türkçe
24 Ekim 2018
in Ana Sayfa, Fikir
0
ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

Share on TwitterSend on Whatsapp

TRT World Forum 2018’in bu yılki başlığı “Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek” idi. 3-4 Ekim’de İstanbul Swiss Hotel’de düzenlenen oturumlara Avrupa’dan Afganistan’a, Ürdün’den ABD’ye dek muhtelif konuşmacılar iştirak etti. Ürdün Kraliçesi Rania el-Abdullah’ın konuşması ve sonrasında Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın kapanış konuşmasıyla sona eren Forum’un ilk oturumunda tarih üzerine konuşuldu. ABD’li eski stratejist Prof. Dr. Robert D. Crane, İngiliz tarihçi Prof. Dr. William Hale, Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu ve Amerikalı stratejist Thomas Barrett’in konuştuğu ilk oturum tarih meraklıları için kayda değerdi. Bu yazıda Forum’un konuşmacılarının anlattıkları doğrultusunda kısaca iki soru soralım: ABD’nin terörü desteklediği iddiaları ne kadar doğru olabilir? Osmanlı’nın milletler modeli günümüz küresel ve milletlerarası krizlerinde ne kadar çözüm olabilir?

Amerikan Stratejistten Osmanlı Modeli Teklifi

Bir dönem ABD Başkanı R. Nixon’ın danışmanlığını yapmış olan emekli diplomat ve akademisyen Robert D. Crane, Osmanlı modelinin harika bir sistem olduğu için uzun yıllar Ortadoğu’da hayatta kaldığını ve bölgede barış tahsis edebildiğini ima etti. Aslında pek çok şeyi de açıkça söyleyen Crane’e göre, Türkiye içinde bulunduğu krizler bölgesinde büyük mesuliyet sahibi bir ülke konumundadır. Müslüman olduktan sonra Faruk Abdulhak ismiyle de bilinen Robert D. Crane, medeniyetlerin zorluklara direnç gösterdikleri zaman yükselişe geçtiğini, aksi halde çöktüklerini söylerken günümüzde ABD’nin buna bağlı bir çöküş içinde olduğunu düşünüyor. Ona göre Osmanlı sistemi pek çok sebepten ötürü dünyaya model çünkü Osmanlı devrinde milletlerin muhtariyeti (özerkliği) vardı, ancak modern Avrupa’da yeni devlet sistemiyle milletlerin bu varlığı ortadan kaldırıldı. ABD bütün dünya milletlerinin varlığını tehlikeye soktuğu gibi Avrupalıların oluşturduğu devletler de böyle. Crane’e göre bu şartlar ortamında “Osmanlı’nın bilgeliğine dönmemiz lazım.” Osmanlı modelinde bir Türk tarzı geliştirilirse Atlantik’ten Çin’e bir model olarak sunulabilir.

Londra Üniversitesi SOAS’ta yıllarca Ortadoğu tarihi üzerine dersler veren ve Türk dış politika tarihi üzerinde ihtisas sahibi olan tecrübeli tarihçi William Hale, Ortadoğu’da II. Dünya Harbi’nden beri yaşanmakta olan hadiselerin üç farklı sahnede devam ettiğini söyledi. Hale’e göre bunlardan ilki İsrail – Filistin çatışmasıyla bölgeye yayılan çatışmalar, ikincisi Suriye üzerinden bölgeyi etkileyen gerilimler ve üçüncüsü Körfez’de İran ile Suudiler arasında yaşanan husumetlerle devam ediyor. ABD ve Rusya bu gerilimlerde belirleyici güç olarak yer alıyorlar. Princeton University’de dersler veren Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu ise Osmanlı döneminin belki her yönüyle kusursuz olmadığını, 1860’larda da Suriye’de krizlerin yaşandığını ancak Osmanlı sonrasında bölgede yaşananlarla kıyaslandığında Osmanlı devrinin çok iyi olduğunu ifade etti. Peki, bu çatışmalarda en büyük rol kimlerindi? Teröristler veya aşırılık ve şiddet yanlısı grupları kimler destekliyordu?

Forum’un İranlı konuşmacılarından Ali Asghar Soltanieh, (İran’ın IAEA eski daimi temsilcisi) de Hillary Clinton’ın kitabına atıf yaparak benzer bir görüş paylaştı. İranlı diplomat, DAİŞ gibi örgütlerin aslında yıllar önce Sovyetlere karşı ABD’nin desteklemesiyle gelişen El-Kaide’nin sonucu olduğuna dikkat çekti. İran’ın 1980’lerden beri ABD karşıtı siyaset dili kullanmayı resmi politika olarak yürütmesi yüzünden İranlı bir diplomatın sözleri küresel medyada kayda değer görülmemektedir. Ancak ABD’nin İslam dünyasında hangi grupları nasıl destekleme stratejisiyle hareket ettiğine dair en çarpıcı ifadeler aynı forumun bir diğer mühim konuşmacısı olan Afganistan eski reisicumhuru Dr. Hamid Karzai’nin kürsüden yaptığı konuşmada görülecekti. Önce Hamid Karzai’nin kısa geçmişine bakalım.

Brzezinski Cevaplıyor: ABD, Aşırı Grupları Destekler Mi?

ABD, 11 Eylül bahanesiyle Afganistan’a girip Taliban rejimini devirdikten sonra yerine Dr. Hamid Karzai’yi geçirmişti. Dr. Karzai, o günlerde ekibiyle birlikte komşu ülke Pakistan’daydı ve Amerikan işgali başlayınca O ve ekibi buradan harekete geçip ülkelerine geri dönmüşlerdi. Amerikan Özel Kuvvetleri, Hamid Karzai ve ekibinden bazı kişileri kaçırıp yurtdışına çıkarmıştı. Bunu onları korumak için yaptıklarını söylemişlerdi. Nihayet Aralık 2001’den itibaren Afganistan Cumhurbaşkanlığı makamına getirilen Dr. Karzai, 2014’te ayrılana kadar ülkesinin liderliğini üstlenmişti. Karzai, el-Kaide ve Taliban gibi aşırı gruplara düşmandı ve Batılı müttefiklerle işbirliği yaparak Afganistan’ın geleceğini inşa etme rolünü üstlenmişti. Ancak yıllarca Amerikalılarla birlikte çalışırken ABD dış politikasının yapıcı gibi görünen aslında yıkıcı olan gerçek yüzünü yakından görmeye başlamıştı.

İstanbul’daki konuşmasında belirttiği üzere Karzai’ye göre ABD, 11 Eylül’den sonra terörle mücadele diye bir politika başlatmıştı ama bunun devamını getirmemişti. Bu politika, büyük yıkımları beraberinde getirecek bir sonuca yol açmıştı. Böylece bugün el-Kaide’den başka DAİŞ de artık Afganistan’a girmiş oldu. Peki, ABD gerçekten terörle mücadele ederken aşırıcı gruplarla savaşıyor muydu yoksa bunu bir bahane olarak mı kullanıyordu? Yoksa artık genel kabul gören bir yaklaşıma göre ABD, aşırı gruplarla savaşı bir vasıta haline mi getirmişti? Eski Afgan cumhurbaşkanı, Amerikalıların Ankara’ya söyledikleri gibi Suriye’de aşırı gruplarla savaşırken YPG’yi taktik olarak kullandıklarını hatırlatarak konuşurken Forum’un dinleyicilerine bizzat başından geçen bir hikâyesini de anlattı.

Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, 2013’te Washingon’a bir ziyaret düzenlemişti. ABD’li önde gelen sekiz dokuz kişilik stratejistler grubuyla bir toplantıdaydı. Bunların bazıları emekli bazıları muvazzaf idiler. Aralarında meşhur stratejist Zbigniew Brzezinski de vardı. Afganistan Cumhurbaşkanı bir ara Amerikalı muhataplarına “ABD’nin Soğuk Savaş döneminde Sovyetlerin Afganistan işgaline karşı tüm aşırı grupları desteklediği doğru mudur?” diye sordu. Brzezinski “evet, doğrudur” diyerek cevap vermişti. Onun bu net tavrına şaşıran Karzai tekrar sormuştu: “Ama nasıl böyle bir hataya düştünüz? Pahalıya malolmadı mı bu strateji?” Brzezinski’nin cevabı gene net ve sarihti: “Sovyetlerin çökertilmesi daha mühimdi.” Dr. Karzai, ABD’nin Afganistan siyasetinin böyle yıkıcı olduğunu söyledikten sonra yeni politikasının da yıkıcı olmaya devam ettiğine dikkat çekti ve Forum konuşmasını tamamladı.

Cafer Talha Şeker

ORDAF

Tags: abdaşırıcılıksuriye
Tweet7SendShare10Share3Share2
Previous Post

5 Soru | ABD’nin Kısa/Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşmasından (INF) Çekilmesi: Riskleri Okumak

Next Post

Ortadoğu’nun Çekişmeli Düzenleri: Egemenlik, Kimlik ve Ötesi

TT Türkçe

İlgili Posts

DOĞU AKDENİZ BIÇAK SIRTI

DOĞU AKDENİZ BIÇAK SIRTI

7 Haziran 2019
TEKNOLOJİ VE SİBER GÜVENLİK: DİJİTAL TOPLUMUN GELECEĞİ…

TEKNOLOJİ VE SİBER GÜVENLİK: DİJİTAL TOPLUMUN GELECEĞİ…

3 Nisan 2019

Güven Duymuyoruz (La Sika) Ya da Seninle Gurur Duyuyoruz (Neftehir Bik) Arasında Lübnan’da Yeni Hükümet ve Saad Hariri

13 Şubat 2019

“Büyük Santraç Masası”nda bir kurt: Zbigniew Brzezinski

13 Şubat 2019

Küresel ekonomi “hızla yavaşlıyor” !

12 Şubat 2019

BİR GAFLETLER MANZUMESİ: BALKAN FÂCİASI

12 Şubat 2019
Next Post
Ortadoğu’nun Çekişmeli Düzenleri: Egemenlik, Kimlik ve Ötesi

Ortadoğu’nun Çekişmeli Düzenleri: Egemenlik, Kimlik ve Ötesi

Discussion about this post

Turkey Tribune

Turkey Tribune, dünya ve Türkiye genelinde gönüllü hizmet sunan editör, muhabir, yazar ve üyeleriyle kendi gündemi dâhilinde haber, sosyal içerik ve analiz üreten bağımsız bir medya platformudur.

Türkiye’deki günlük siyasi tartışmalarda taraf olmamak; ülkemizi bir bütün olarak yabancılara tanıtmak ve dünyada olup biteni Türkiye’deki okuyculara aktarmak gayesi taşımaktayız.

Türkiye’nin “Büyük Türkiye Cumhuriyeti” olarak cihân devleti olacağına, olması gerektiğine yürekten inanıyoruz.

İletişim: [email protected]

No Result
View All Result
  • Gündem
  • Dünyada Türkiye
  • Düvel-i Muazzama
  • Osmanlı Coğrafyası
  • Fikir
  • Ekonomi
  • Teknoloji & Bilim
  • TT Yazarları
  • Blog Yazarları
  • Enerji
  • İş Dünyası
  • Arşiv

Instagram'da Takip Edin

  • 169
    Hospitals for Medical Tourism in Turkey  Read More  http   j mp 2ojqOfs ------ 47 medical facilities in Turkey are accredited by the Joint Commission International  April 2017   This is the largest number of accreditation that any country in the world has ever achieved  Only this number actually exhibits how strong Turkish medical infrastructure is
  • 63
    Referendum Results in Turkey  This is only the Beginning  http   j mp 2p7HPNN  According to the initial number of votes counted  Turkish referendum for constitutional change ended with the victory of the    Yes    camp  Around 50  of voters said    Yes    to changes   The results will be officially confirmed after all votes will be counted   This was one of the most crucial turning points in Turkish political history  There is a lot still to be done  If Turkey is to become a strong and powerful country  each and every individual in Turkey  both who voted    Yes    and    No    for this constitutional change have certain duties to be fulfilled   We have to make sure that democracy prevails under any circumstances   The result of the referendum in Turkey should be an important step taken towards democratization of the country  We must find ways of living peacefully together in a democratic environment   Governmental system should remain  secular  In other words we must make sure that the  religion and politics are separate  The governmental system in Turkey  should keep equal distance towards all beliefs   The most outstanding change in this constitutional change is regarding the  balance of powers  In the existing Parliamentary system in Turkey  legislation and execution  government  were in the hands of the same people  Individuals forming the government were the same individuals who were at the same time making the law in Turkish parliament    After this referendum a more strict separation of powers  checks and balances system  is restored in Turkey   The second and the most outstanding change is the empowerment of the execution in Turkey  Execution is becoming much stronger  Powerful president  like that of United States of America   As the president will be taking executive decision with a team that he she will select the executive power will not be divided between prime minister and the president   What will be the result of this  Determination  stability  predictability  and strong will in political system will boost economic growth  We can expect a more active and assertive foreign policy   It is claimed by the  makers of this constitutional change  that    For the first time the
  • 50
    Will World War III Start  - A Special Report by Political Analyst Ahmed N  YILDIRIM - Turkey Tribune http   j mp 2pnHbIb
  • 18
    Probably they worked on those masks for weeks    Hilariously Realistic Masks of Donald Trump  Vladimir Putin   Kim Jong-Un  Tell us what you think   More Global News at https   www turkeytribune com  globalnews  turkishnews
  • 39
     InvestTurkey  TurkeyTribune  InvestTurkey  BusinessTurkey  istanbul
  • 30
     Turkey  TurkeyRussia

Abone Ol

Haftalık mail listemize kayıt olun, sizi yeni yazılardan haberdar edelim.

Teşekkür ederiz.

Bir sorun oldu :( Tekrar deneyiniz.

Gizliliğinize değer veriyoruz dolayısıyla mailinizi kimseyle paylaşmama sözü veriyoruz.

  • TT’de yazmak ister misiniz?
  • Hakkımızda
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Dünyada Türkiye
  • Düvel-i Muazzama
  • Türkistan
  • Köşe Yazıları & Yazarlar
  • Dünyada İş ve Ticaret Fırsatları
  • Teknoloji
  • Fikir
  • Diğer Dillerde Yayınlar
    • İngilizce
    • Rusça

Türkiye'nin Dünyadaki Sesi

Login to your account below

Forgotten Password?

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In