Bir akvaryum düşünün, içinde de bir süs balığı, Kürdistan tamda budur.Neden Akvaryumda ki süs balığına benzettik oradan başlayalım söze, Ne kadar büyük olursa olsun Akvaryumda ki balıklarınıza muhakkak ki dışarıdan yem vermek zorundasınızdır. Sürekli belirli bir aralıklarla temizlemek gibi de bir de göreviniz vardır.Aynı keza suyunu değiştirmeli ve suya sürekli oksijen pompalamak zorundasınızdır.Bunları yapmadığınız takdirde balıklarınızın bir bir öldüğünü daha sonra ise çok pis bir görüntü oluşacağını söylemeye gerek yok herhalde….
Geçtiğimiz hafta PYD/YPG Suriye’nin kuzeyinde kontrolünde tuttuğu bölgelerde federasyon ilan ettiğini duyurdu. Rümeylan ilçesinde düzenlediği 2 günlük toplantıya Afrin, Kobani (Ayn el-Arab) ve Haseke “kanton”larından yaklaşık 150 kişilik delegasyon katıldı. Suriye’nin kuzeyinde iki gün süren toplantı sonucunda kuruluşu ilan edilen “Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi” Kurucu Meclisi’ni de seçti.
Kurdukları sözde federasyon için çok şey söylenebilir aslında ama daha fazla detaylandırmaya gerek yok.Zira asıl konumuzun dağılmaması gerek.
Peki bu tek taraflı kurulan ve ilan edilen federasyonu kimler destekliyor diye bir bakacak olursak eğer;
Esed yönetimini kurulan Federasyonun geçersiz olduğunu hemen ilan etti,
Türkiye böyle bir federasyonu tanımadığını ilan etti,
Muhalifler ise halkın iradesi hiçe sayılmıştır diye tepki gösterdi,
ABD ise Suriye’de özerk ya da yarı özerk bir Kürt yönetimini tanımayacaklarını açıklamıştı,
Ancak aynı ABD, Suriye’de PYD/YPG oluşumuna daha önce de söylediği gibi destek vereceğini söylemişti,
İsrail ise bilindiği üzere Kürdistanı desteklediğini her seferinde ifade ediyor.
Peki Kuzeyinde Türkiye’nin, Güneyi ve doğusunun bir kısmı DEAŞ tarafından,Batısı ise ÖSO tarafından sarılı olan bizim bu Akvaryum balığı Kürdistan’ı kim besleyecek? Kim Oksijen verecek?
Hepinizin ABD dediği noktada evet bende ABD diyenlerdenim,Fakat nereye kadar bu akvaryuma ve içindeki balıklara bakacak ABD asıl soru bu! Zira her tarafı çevrili olan Kürt Federasyonunun bir şekilde dünyaya açılması gerekiyor,Aksi takdirde Akvaryumdaki balık ölecek! ABD zira bir yerden sonra PYD/YPG arasına mesafe koymak zorunda kalacak.Hepimizin malumu üzere 2017’de ABD’de bir Başkanlık seçimi yapılacak.Haliyle Obama’nın bu dönem son dönemi.Bu yıl sonuna kadar ABD bizim akvaryum balığını yemlemeye,oksijen vermeye devam edecek,hatta yeri geldikçe o akvaryumda temizlikte yapacaktır.O temizlik bazen direk kendi eliyle bazende belirli ellerle olacaktır.Ancak 2017 olmadan bu akvaryum ya bir şekilde denize bağlanacak yada bağlanamıyorsa İsrail ile komşu olması çabalanacak oda olmaz ise o zaman da kaderine terk edilecek ve yok olacaktır…
Hazır Akvaryum balığı Kürdistanı anlatırken diğer Akvaryum balığı IKBY’yi ve IKBY Başkanı Mesut Barzani’ye de değinmekte de yarar var.
IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin Irak Merkezi yönetimi ile anlaşamadığını dünyada bilmeyen yok.Zira Irak merkezi yönetiminin İran Şİİ Mezhepsel politikalarını birebir uyguladığını da dünyada bilmeyen yok.
Bir tarafında Irak Merkezi yönetimi,Bir tarafında İran,Bir tarafı DEAŞ Terör Örgütü ile sarılı olan IKBY’nin soluk aldığı tek adres ise Türkiye.
Türkiye’ye rağmen IKBY’nin ve Mesut Barzani’nin Kurdistan kurabilme ihtimali var mı? YOK!
Peki Mesut Barzani ne yapmaya çalışıyor?
Mesut Barzani’nin ilk hedefi çok net,Irak Merkezi yönetiminden ayrılmak.Peki daha sonra ne olmasını yada olabileceğini düşünüyor? Yada ondan sonra ki hamlesi ne olacak dersiniz?
Yeni kurulan Federasyon ile birleşmek olacağını düşünenlerin koskoca bir hayal kırıklığı yaşayacağını şimdiden söyleyebilirim. Zira Mesut Barzani’nin şimdiye kadar hiç bir zaman PKK/PYD/YPG ile yıldızları barışmamıştır. Her seferinde PKK’ya topraklarından çıkmasını sert bir şekilde söyleyen Barzani bu saatten sonra da bu gruplarla bir araya gelmeyecektir.Zira Mesut Barzani her ne kadar Kürdistan’ı istese de,Savunsa da Barzani Sunni mezhebine sıkı sıkıya bağlıdır.PYD/YPG/PKK ise Marksist-Leninst yapıda örgütlerdir.Haliyle Barzani Sunni-Kürt eksenli düşünürken yeni kurulan federasyon ise sadece Marksist-Leninst Kürt yapısı üzerine kurulmuştur.İçerisinde her ne kadar Arap ve diğer etnik unsurları kapsadığını ifade etse de yeni kurulan federasyonun güvenliğini YPG sağlayacağını düşünürsek ne dediğimiz çok daha net bir şekilde anlaşılacaktır.
IKBY Lideri Mesut Barzani’nin gönlünde yatan ise kendi içinde özgür feodal bir yapı olmakla birlikte,Türkiye’ye bağlı bir Kürdistan’dır. Zira dışarıya bağlantısı olmayan bir Kürdistan’ın yaşamayacağını oda bildiği gibi,Türkiye’siz bir Kürdistan’ın hayat bulamayacağını da çok iyi biliyor.
ABD’nin bir yandan hiçbir şekilde federasyonu desteklemeyeceğini söylemekle birlikte,PYD/YPG’yi desteklemesi ise Suriye’de DEAŞ’ın elinde bulunan bölgelerin eritilmesi yada zayıflatılması,ABD için bir seçenek olmakla birlikte başından beri Kürdistan’ı destekleyen İsrail’in ise pusuda beklediğini söylememiz çok da absürt karşılanmamalı.Zira İsrail Genelkurmay Başkanı Vekili General Yair Golan bile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ki bir Türkiye’yi “SORUNLU BİR KURUM!” olarak adlandırdı. Aşağılamanın pik yaptığı bir açıklama.Türkiye Cumhuriyeti’ni bir “KURUM” olarak gördüklerini ve bu kurumun sözlerini dinlemediğini,bunun sebebininde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylemesi bile Türkiye’nin nereden nerelere geldiğini bizlere gösteriyor…
Peki, İsrail Genelkurmay Başkanı Vekili General Yair Golan’ı bu kadar kızdıran nedir aslında diye bakacak olursak eğer,Rusya’nın Suriye’den çekilme sebeplerini Rusya neden Suriye’den çekilir? yazımda uzun uzadıya anlatmıştım.Suriye’de Rusya’nın himayesinde olmayan Esed yönetimi ve dağınık,düzenli olmayan bir ordu görüntüsü veren,şimdiye kadar asla İsrail’e saldırmamış bir DEAŞ terör örgütü var.ÖSO ve diğer bağımsız grupları bir kenara bıraktığımızda İsrail,Malum Golan Tepeleri nedeniyle Esed yönetimi ile sürekli çatışma halinde. Tamamen olmasa bile büyük ölçüde gücünü yitirmiş Esed yönetimini diskalifiye ederek,DEAŞ’ın kontrolündeki bölgeleri çok rahat bir şekilde ele geçirerek desteklediği Kürdistan ile komşu olma hesaplarını bozan adam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.Zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgeyi ve Suriye’yi oldu bittilere getirmeyeceği çok açıktır.Ayrıca İsrail’in ilk kuruluş yıllarını hatırlarsak eğer,Arap dünyası İsrail’in kuruluşunu sadece kınamış ama onun haricinde birlikte ciddi bir askeri harekatta bulunmamıştı. Şimdi ise durum çok daha farklı ve ciddi bir boyut kazanmış vaziyette.Fikir babası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olan İslam ordusu ciddi bir güç olmakla birlikte olası Suriye üzerinde yapılacak operasyonlarda yer alacak.Bu da elbette bölgede başıboş gezen ve İsrail’in tabiri caizse bir lokmada yutacağı DEAŞ sonrası Suriye’den yeni kazanımlar elde etmesini engellemektedir.Kısaca Büyük İsrail ve Türkiye – 1 ve Büyük İsrail ve Türkiye – 2 yazılarımda belirttiğim üzere en büyük engelde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Akvaryum’da ki balık olan Kürdistan,ABD tarafından her ne kadar desteklense de İsrail ile şu aşamada komşu olamayacağı gibi gerek Türkiye gerekse diğer devletler tarafından ciddiye alınmamakla birlikte bir müddet daha baş ağrıtmaya devam edecektir.Ne zamana kadar diyecek olursanız eğer, elbette Türkiye ve İslam Ordularının birlikte Suriye harekatı düzenleyeceği zamana kadar diyebiliriz.Bu zaman diliminin ise 2016’nın ikinci yarısında olacağını söylemek çokta abartılı bir tarih olmasa gerek…
Sonra mı?
Akvaryum kırılır,ABD’nin onca emek verdiği kan ile suladığı akvaryum balığı kansızlıktan ölür…
Twiiter By @sarikayaorhan