Siyasi ve askeri casusluk suçundan yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmasını katılan Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann ile İngiltere, Kanada, İsviçre, Almanya, İtalya, Hollanda, Avustralya, Finlandiya, Fransa ve Polonya başkonsolosları yargıyı baskı altına almaya çalıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün konsolosluk dışındaki faaliyetlerin izne tabii olduğunu belirterek, “Diplomasinin de bir adabı ve edebi var” sözleriyle diplomatlara tepki gösterdi.“Siyasi casusluk suçundan yargılanan gazetecilerin duruşmasını izleyen yabancı konsoloslar 1963 tarihli ‘Viyana Konsolosluk Sözleşmesi’ni açıkça ihlal ettiler. Bu sözleşmeye göre yabancı konsoloslar ancak kendi ülke vatandaşlarının yargılaması ve duruşmalarını gözlemci olarak izleyebilir. Sözleşmeyi ihlal edenler bulundukları ülke makamları tarafından ‘İstenmeyen adam’ ilan edilebilir”
“Konsoloslar Türkiye’de siyasi sonuç doğurabilecek ciddi bir davada böylesi bir davranış gösteremezler. Konsoloslar siyasi faaliyette bulunamazlar. Ancak ekonomik, ticari, kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için çaba sarf ederler. Münih’teki siyasi casusluktan yargılanan bir İngiliz vatandaşının duruşmasını Türkiye’nin Münih Konsolosu gözlemci sıfatıyla ve sanık lehine algılanabilecek selfie’leri medyaya servis etse Almanya Dışişleri Bakanlığının tepkisi ne olur?
DERTLERİ BAŞKA
Osmanlı Devleti’nin son günlerinde bırakın yabancı konsolosları, konsoloslukların Ermeni veya Rum asıllı tercümanları dahi devlet otoritesine kafa tutuyorlardı. Anlaşılan İngiltere başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin konsolosları “Eski Türkiye” özlemiyle hareket ediyor. Türkiye eski Türkiye değildir. Yeni Türkiye, bütün dünyada ötekinin sesi olmuştur. Buna da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sözüyle deklere etmiştir.”
DİPLOMASİDE SINIRLAR NET
24 Nisan 1963 tarihli “Viyana Konsolosluk Sözleşmesi”, konsolosların görevlerini belli alanlarla sınırlıyor. Sözleşmenin 5. Maddesi’nin (B) fıkrasında yer alan “Sözleşme hükümleri çerçevesinde, gönderen devlet ile kabul eden devlet arasında ticarî, ekonomik, kültürel ve bilimsel ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırmak ve onlar arasındaki dostluk ilişkilerini teşvik etmek” ifadesiyle konsolosların görevleri net bir şekilde belirtiliyor. Bunun dışındaki tüm faaliyetlerin ise 6. Madde uyarınca bulundukları ülkenin iznine tabi olduğu vurgulanıyor.
MADDE 5 Konsolosların görevleri Viyana Sözleşmesi’nde belirtiliyor:
a) Gönderen devletin ve bu devletin uyruğu bulunan gerçek ve tüzelkişilerin çıkarlarını kabul eden devlette korumak.
b) Gönderen devlet ile kabul eden devlet arasında ticarî, ekonomik, kültürel ve bilimsel ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırmak ve onlar arasındaki dostluk ilişkilerini teşvik etmek.
c) Kabul eden devletin ticari, ekonomik, kültürel ve bilimsel hayat şartları ve gelişmeleri hakkında, her türlü kanunî yollarla bilgi edinmek ve gönderen devlet hükümetine rapor vermek.
d) Pasaport vermek, vize için gerekli belgeleri sağlamak.
e) Gönderen devletin uyruğu bulunan gerçek ve tüzelkişilere yardım etmek.
f) Noter ve kişi halleri memuru sıfatıyla hareket etmek.
MADDE 6: Bir konsolosluk memuru, özel durumlarda, kabul eden devletin rızasıyla konsolosluk görev çevresi dışında da görevlerini yerine getirebilir.